- Hızlı bir şekilde dili öğrenme düşüncesi
Bazı insanlar dili bir kaç haftada ya da ayda öğreneceğini düşünüyor. Bir çocuk bile yaklaşık dokuz ayda dünyaya geliyorsa her şeyin bir gelişim süreci vardır. Bunun öncesi ve sonrası da olduğu gibi. Önce karar vermek, öğrenmeye başlamak ve devam ettirebilmek diyebiliriz. Sistem büyük bir umut vaat ediyor ama ben size etmiyorum. Bence kimse etmemeli. İngilizcede bir deyim vardır. “Rome wasn’t built in a day” Roma bir günde inşa edilmedi. Ne iş yaparsak yapalım bazen gerçekçi olmak daha iyi ilerlememizi ve önümüzü net bir şekilde görmemizi sağlayacaktır.
- Bir şeyi öğrendiğimizde unutmayacağız düşüncesi
Unutma özelliği bazen insanların en iyi ilacıdır ve doğamız gereği en ihtiyaç duyduğumuz özelliklerden biridir. Unutmak bazen insana huzur verir rahatlatır. Bazen de sıkıntı yaratabilir tabi ki. Yeni bir bilgi öğrendiğimizde veya iyi öğrendiğimiz şeyleri asla unutmayacağımızı düşünüyoruz. Aslında bu düşünceyi bırakmak gerekir. Bu işi en iyi bilen insanlar bile bir şeyleri unutur ve onlarında bilgilerini tazelenmeye ihtiyacı vardır. Biz unuturuz diye bu yüzden bir yerlere not almıyor muyuz? Dilde öğrenip unutacaksınız. Bunun normal olduğunu kabullenin. Sözlüklere, bildiğiniz bilgilere tekrar tekrar bakmaktan çekinmeyin. Kendi dilinizde bile hatırlamadığınız bir çok deyim kelime ve ya atasözü olduğuna eminim. Dilden korkmayın. Unuttuğunuz için üzülmeyin. Unuttum ama tekrar öğrenirsem hatırlarım deyin kendinize. Unutmaktan utanmayın.
- Çoğu insan dil bilgisinde uzmanlaşmaya çalışıyor ama o kadar da gerek yok
Dil bilgisi öğrenmek için çok fazla zaman harcanıyor. Bunun yerini cümle ve diyaloglarla dil öğrenmek daha hızlı ve etkili olacaktır. Dil bilgisi kitapları sonradan yazılmış şeylerdir aslında. İnsanlar önce konuşmayı ve konuştukları düşünceleri bir sistemle yazıya veya resme aktarmaya çalışmıştır. Bol bol cümle tekrarı, konuşma metni tekrarı iyi olacaktır. Daha sonra insan merak ettikçe dil bilgisini sorgulayıp öğrenecektir. Önce neden basit olandan başlayıp daha sonra bunu zorlaştırmıyoruz? Belki bir anda zıplamaya gerek yoktur.
- Dilin hep anlaşılır olmasını beklemek
Dili öğrendiğinizde hala anlamadığınız çok şey olacaktır. Aynı kelimeler farklı anlamlarda kullanılacaktır. Bazen tahmin etmeniz gerekecek. Ayrıca dil zamanla kendini yenileyen şeylerden biridir. Hep aynı kalmaz. Dili insanlar kullandığına göre insanlar değiştikçe dilin kullanımı da değişebilir. Bazen sadece karşı tarafın kırık İngilizcesiyle olayı anlamaya çalışırsınız. Amacınız dili anlamak olmamalıdır. Amacınız elinizdekilerle bir şeyleri anlamlandırabilmek ve anlayabilmek olmadır. Değişen her olayda olayı anlayıp kendinizi ifade edebilmek olmalıdır. Diğer yandan bazen insanlar anlaşılmamak içinde teknik diller kullanır. Önce karşınızdaki şeyi analiz etmelisiniz. Sizden o şey ne istiyor? Sizin ne vermeniz gerekiyor?
- Dilde sürekli güvenli bölgeyi tercih etmek
Dil öğrendiğimizde hep basit kelimelerle devam etmeyi tercih ediyoruz. Ben az kelimeyle de derdimi anlatırım gibi bir tutumla dile yaklaşırsanız beyninizi zorlamayı hiç bir zaman düşünmezsiniz. Aslında bu tutumunuz hayattaki tutumunuzla da eşleşiyor. Risk almayı seven biri değilsinizdir. Kendinizi zorlayan biri değilsiniz demektir. Bu kötü bir şey değil ama dilde de aynı tutumu devam ettirmek size bir ilerleme katmaz. Öğrendiğiniz şeylerden bir tık daha üst düzey şeyler öğrenmek için çabalayın ve öğrendiklerinizi kullanmaya çalışın. “Good” demek yerine “Awesome” gibi farklı kelimeleri tercih edip konuşmanıza, duygularınıza bir farklılık katmış olursunuz. Gelişmek için hangi yolu tercih edeceğinize kendiniz karar verebilirsiniz.
- Az kelime ile derdimi anlatırım düşüncesi
Sevdiğiniz bir konu hakkında konuşmak isterseniz sadece bir kaç kelime yetmeyebilir. Geniş bir kelime dağarcığına ihtiyacınız olacaktır. Çünkü bazen sevdiğiniz şeyler hakkında konuşurken kendinizi kaybetmek istersiniz. Onu her yönüyle en iyi şekilde ifade etmek istersiniz. Bu yüzden ilgi alanlarınızı bulup az kelimeyle yetinmeyin. Yoksa onu anlatamamak canınızı biraz sıkabilir. İnsan istediği şeyi özgürce ifade edebilmesi için önce kendini o dilde özgürleştirmesi gerekir. Sonra basit mi konuşmak istiyor karışık mı onu kendi karar verebilir. Benden söylemesi…
- İnsanların o dili çok sık konuşmasada her zaman iyi konuşacağını düşünmesi
Bir şeyi ne kadar iyi bilirseniz bilin yapmadıkça paslanırsınız. Bu sadece dil için geçerli bir durum değildir. Annelerin bir sözü vardır “ Sen o odayı bir hafta toplama bakalım nasıl olacak!” Kulaklarınız çınladı mı bilmem? Yani her şey bir süreklilik ve devamlılık ister. Böylece daha iyi hala gelir. Canlılığını korur. Her zaman iyi konuşamayabilirsiniz. Ara verdiğinizde bazı şeyler gerileyebilir. Bu normaldir. Sinirlenmeye gerek yok. Kendinizi suçlamanıza gerek yok. Sadece dilin paslanan doğasını kabul edip her zaman canlı tutma yöntemlerini aramalısınız. Her zaman bu dili kullanma fırsatınız olmayabilir.
- Yanlış konuştuklarında ve hata yaptıklarında insanların kendini suçlaması
Kendinize çok yüklenmenize gerek yok. Bazen bundan daha iyi kendimi ifade edebilirdim niye yapamadım o an gibi triplere girmenize gerek yok. Akışına bırakın. Yanlış yapacağınızı kabul edin. Hatalarınıza odaklanmayın. Diğer sefere bunu nasıl geliştirebilirim, ne derdim pratiği yapın. Kendinizi suçlamakla vakit kaybedeceğinize bunu bir daha ki sefere nasıl daha iyi ifade ederdim sorusuna cevap arayın. Böylelikle yavaş yavaş gelişeceksiniz. Hata yapanların hatalarını düzeltme çabasına girmeyin. Anlamaya çalışın ve böyle mi demek istiyorsun gibi kibarca kendi cümlenizi kurun. Karşıdaki kişi çok heyecanlı değilse sizi dikkatle dinleyip ne yapması gerektiğinin farkına varacaktır. Ben dahil herkes hayatta bir öğrencidir. Bilgi derya denizdir. Bu denizde birbirimizi boğmak yerine birbirimize bir can simiti uzatabiliriz. Yanlışlarınıza üzülmeyin ama biraz kendinizi geliştirmek için çabalayabilirsiniz.
- Her zaman ana dili İngilizce olan kişilerle karşılaşmayacaksınız
Farklı konuşma şekillerine hazır olun. Farklı ülkelerden olan insanların İngilizcelerini dinlemek size farklı sesler için kulak aşinalığı kazandıracaktır. İşte o anda farklı sesler dinlerken bazen tahmin etme gücünüzün ne kadar önemli olduğunu anlayacaksınız. Dilde her şeyi anlamayabilirsiniz ama karşınızdaki insanın ne demek istediğini anladığınızda taşları yerine oturtturabilirsiniz. Ana dili İngilizce olan biriyle karşılaştığınızda da rahat olun. Ana dili İngilizce olmayan insanlardan daha fazla sizi anlayacaklardır. Ve enteresan bir kişilik değilse emek verip öğrendiğiniz dile saygı duyacaklardır.
- Bir kişi çok iyi İngilizce konuşuyor diye her konuda rahat konuşacağı düşünülmesi
Her mesleğin belli alanları olduğu gibi dilinde belli alanları vardır. Kimileri tıp İngilizcesini daha rahat konuşabilir. Doktordur ve kendine işe yarayacak dili öğrenmiştir ama günlük İngilizcesi istediği gibi değildir. Ya da avukat biri yurt dışıyla iş yapar ve hukuk İngilizcesine daha hakimdir. Diğer muhabbetlerde zorlanabilir. Ekonomiyle ilgilenen birinin iş İngilizcesini daha çabuk kavraması ve konuşması daha kolay olabilir. Bu yüzden bir konu hakkında konuşmak istiyorsanız önce o konuyu kendi dilinizde de bilmek, öğrenme sürecinizi hızlandıracaktır.